Hatay Tabip Odası, il genelinde koronovirüs vakalarının ciddi bir oranda arttığını belirtirken, gelinen noktada salgın politikasının bütünüyle iflas ettiğini söyledi. Sağlık Bakanlığı’nın sadece maske-mesafe-hijyen ile salgını önleyebilirim zihniyetinin başarısız olduğunu, bunun adeta bir tekerlemeye dönüştüğünü vurgulayan Tabip Odası, pandemi ile ilgili acil olarak alınması gereken 5 öneride bulundu.
Tüm ülkede iller arası giriş-çıkış kısıtlaması, 14 güne kadar toplumsal hareketliliğin azaltılması/sokağa çıkma kısıtlaması gibi virüsün yayılmasını azaltacak/durduracak önlemlerin hızla hayata geçirilmesi gerektiğini ifade eden
Hatay Tabip Odası’nın kornavirüs tehlikesine dikkat çektiği önemli açıklaması şöyle: Hatay Tabip Odası olarak meslektaşlarımızdan topladığımız bilgiler ve sahadaki gözlemlerimiz ilimizde vaka sayılarının ciddi bir oranda arttığını göstermektedir. Hastanelerde yoğun bakımlar neredeyse dolmuş, her gün yeni bir servis Covid-19 hastaları için ayrılır duruma gelmiştir. Sadece Covid-19 hastaları değil, diğer hastalar da servis, yatak, yoğun bakım sıkıntısı yüzünden sağlık hizmeti almakta zorluklar yaşamaktadır. Acillerde ve ilçe sağlık müdürlüklerinde test için hastalar saatlerce beklemek zorunda kalmaktadır.
Filyasyon ekipleri vakalara yetişememekte, teşhis edilen hastalar bir veya iki gün ilaç beklemek zorunda bırakılmaktadır. Temaslı hastalar belirti gösterdiğinde 112 ambulansları yetersiz kalmakta, özel aracı olmayan kişiler toplu ulaşım araçlarıyla hastanelere gitmek zorunda kalmaktadır.
Gelinen noktada salgın politikası bütünüyle iflas etmiştir. Bakanlığın sadece maske-mesafe-hijyen ile salgını önleyebilirim zihniyeti başarısız olmuştur.
İşyerleri, fabrikalar tam kapasite çalışmaya devam ederken, insanlar işe gitmek için servis ve toplu ulaşım araçlarında neredeyse üst üste giderken, yemekhanelerde ve iş yerlerinde işçiler yakın mesafede bulunmak zorundayken bu salgın kontrol edilemez.
Salgın bilimsel yöntemlerle, şeffaf olarak, çeşitli kurumların birlikte çalışması ile yönetilmemektedir. Salgın ile ilgili verileri maalesef Sağlık
Bakanlığı Pandemi Kurulu Üyeleri bile bilmemektedir. Halktan saklanan verilerle halkın pandemiyi önemsemesi beklenemez. Ama halkımız şunu bilmelidir ki vakalar belirtilenin çok üzerindedir. Vatandaşlar maske ve mesafe kuralına uymalı,kalabalık ortamlardan kaçınmalıdır. Zorunlu olmadıkça evden dışarı çıkılmamalı, dışarı çıkıldığında maskeler burun kısmını kapatacak şekilde takılmalıdır.
2. Salgının kontrol altına alınamamasının sorumluluğunu vatandaşlara yıkıp sadece “Maske-Mesafe-Hijyen” tekerlemesiyle pandemiyle başa çıkılamaz.
Yapılması gereken, Dünya Sağlık Örgütü’nün başından beri önerdiği gibi çok sayıda test yaparak hastalık tanısı konanlara katı bir izolasyon uygulamak, evde izolasyon koşullarının sağlanamadığı durumlarda yerel yönetimlerle de iş birliği yaparak barınma olanakları sağlamaktır.
3. Covid-19 dışı hastaların aylardır ertelemek zorunda kaldıkları sağlık hizmeti ihtiyacı daha fazla bekletilemez. Bölge ve nüfus özellikleri dikkate alınarak “pandemi dışı hastaneler” belirlenmeli ve ilan edilmelidir.
4. Salgın mücadelesi ancak yüksek motivasyonlu ve yeterli sayıda sağlık çalışanlarıyla kazanılabilir. COVİD-19 pandemisinin oluşturduğu istihdam ihtiyacı göz önüne alınarak hiçbir delile dayanmadan KHK ile ihraç edilmiş ve ataması yapılmayan hekimler/sağlık çalışanları acilen göreve başlatılmalı; aylardır pandemi mücadelesi nedeniyle yorgun düşmüş sağlık çalışanlarının çalışma koşulları ve özlük hakları hızla düzeltilmelidir.
5. Türkiye’de salgının sekiz aydır kontrol altına alınamamasının sorumlusu kuşkusuz on binlerce yurttaşımızın hayatına mal olan pandemi sürecinden başarı hikayesi çıkarmaya çalışanlardır. Bugüne kadar izlenen eksik, yanlış, tutarsız uygulamalara derhal son verilmeli, acilen aklın ve bilimin
ışığında açık, şeffaf, güvenilir, toplumun bütün kesimlerinin katılımına açık yeni bir salgın politikası oluşturulmalıdır.”
Yorum Gönder