'Ajan ve Provokatörlerin İşi'
Hatay Valisi Rahmi Doğan, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Hatay Temsilciliği’nin ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda basın mensuplarıyla bir araya geldi. Boğaziçi Neccar Restoran’da gerçekleşen buluşmada Vali Doğan, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi konusunda önemli bir rol oynayan ve büyük sorumluluk isteyen bir görevi yerine getiren basın mensuplarıyla gündemi değerlendirdi.
Geçen hafta Türkiye sınırına yakın Suriye topraklarında yer alan Bab El Hava Sınır Kapısı’nda düzenlenen protesto ile ilgili açıklama yapan Vali Doğan, Türkiye-Suriye arasındaki kara sınırının 911 kilometre olduğunu bunun 288 kilometresinin Hatay sınırları içerisinde bulunduğunu söyledi.
Suriye Sınırından Asla Geçiş Yok!
Hatay’ın Suriye sınırı içerisinde İdlib’in sorunlu bir bölge olduğunu aktaran Doğan, ‘288 kilometrelik bu sınırın tamamını gerek beton bloklarla gerekse de çeşitli fiziki sınır güvenlik sistemleriyle koruyoruz. Şu anda sınırımızda koruma anlamında herhangi bir sıkıntı ve açık yok ama çok uzun bir sınırın olması ve karşıda da yekun kitlenin toplanmış olması bir risk. Bu riski görmezden gelme şansımız yok. Şu anda İdlib’de 3 milyon 750 bin civarında kişi yaşıyor. Bizim kontrol ettiğimiz Afrin bölgesinde 450-500 bin kişi yaşıyor. Tabii bizim kontrolümüz olan noktada herhangi bir sorun yaşamıyoruz. Afrin sınırı ile ilgili bir sorun yok. Bizim için en sıkıntılı bölge ‘İdlib’ diye tabir ettiğimiz bölge’ dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile geçen yıl içerisinde yapılan anlaşma çerçevesinde İdlib’de 12 gözlem noktası oluşturulduğunu ve bu üslerinin Hatay Valiliği tarafından yapıldığını ifade eden Doğan, ‘Tabii bu mutabakat çerçevesinde İdlib’de 4 milyon insanın içerisinde çeşitli radikal unsurlar, çeşitli ülkelerin provakatif ajanları var. Burada yapılan anlaşmayı bozup, sabote ederek burada tekrar bir kargaşa çıksın isteyenler var. Var oğlu var. Dolayısıyla hiç kimse boş durmuyor. Bu 2018’deki mutabakatın uygulanmaması adına birileri bir gayret içerisinde. Böyle olunca tekrar bir ikinci dalga şeklinde göç hareketi başladı. Geçen hafta içerisinde sınırda bir hareketlilik oldu. Hareketliliğin sebebi şu. Asıl protesto rejim protestosuydu. Yani birileri rejimin İdlib’de yapmış olduğu saldırıları protesto etmek, kınamak anlamında bir gösteri düzenleyecek iken birtakım ajan provokatörler bunun bir kısmını sanki Türkiye protesto ediliyormuş gibi bir tarza sokmaya çalıştılar. Bunun hazırlığını yaptılar. Tabii biz tamamını takip ediyoruz. İşte Türkiye’nin sınırlarını açacağı, insanları karşıya alacağı şeklinde birkaç gün öncesinden bildiriler dağıtarak insanları provoke etmeye çalıştılar. Bir kısmı ajan provokatör, bir kısmı iyi niyetle ‘Türkiye’ye geçeceğiz, Türkiye bizi alacak’ yalanına inanan insanlar tarafından Cilvegözü tarafına bir yürüyüş oldu. Biz hiç kimseyi sınırdan almadık. Çünkü hükümetimizin de kararı da tek bir kişi dahi olsa şu anda sınırdan hiç kimseyi almıyoruz. Bunu da uyguladık. Burada kamuoyuna yansıyan, sosyal medyada yayımlanan bütün görüntülerin tamamı bizim sınırımız içerisinde olan görüntüler değil. Bizim Türkiye’nin sınırları içerisinde olan hiçbir olay olmadı. Olay olanların tamamı Cilvegözü Kapısı’nın karşısında tampon bölge diye tabir ettiğimiz bölgede olan olaylar. Bir diğeri ise Atme Kampı’nda bizim sınır arasında olan bir olay’ dedi.
Yorum Gönder