“Bir ülkenin kalkınmışlık düzeyini gösteren en önemli unsurlardan birinin, o ülkenin kişi başına olan efektif ve verimli enerji tüketimi” olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yakup Kar:
“Dolayısıyla, ülkelerin gerek teknolojik gelişmişlik düzeylerinin gerekse de ileri düzey toplumsal refah seviyelerinin sürdürülebilirliği açısından, kendi öz enerji kaynaklarına sahip olması son derece önem arz etmektedir” dedi.
İSTE Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi, Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yakup Kar:
“Bugün tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de birincil enerji ihtiyacı büyük oranda petrol, doğalgaz ve kömür gibi fosil kökenli enerji kaynaklarından karşılanmaktadır” diyerek şu görüşlere yer verdi:
“Ancak bu kaynakların bilinen ve ispatlanmış mevcut rezervler bakımından dünya üzerindeki orantısız dağılımı, bu kaynaklara sahip olmayan ülkeler açısından gerek sağlıklı enerji politikalarının oluşturulmasında gerekse enerji ihtiyacının devamlılığının sağlanmasında büyük sorun teşkil etmektedir. Özellikle bu durum, günümüzde birincil enerji ihtiyacı bakımından büyük oranda dışa bağımlı olan ülkemiz açısından kronik bir sorun haline gelmişti.”
Prof. Dr. Yakup Kar, yapmış olduğu değerlendirmede; Karadeniz Doğalgaz Rezervinin ekonomik boyutuna dikkat çekerek şöyle konuştu: “Ülkemizin enerji bakımından dışa olan bu bağımlılığının azaltılması; hem ihtiyacın karşılanmasından dolayı ülke ekonomisine getirmiş olduğu mali yükün ortadan kalkması, hem de dünyada enerji ithal eden ülke konumundan enerji ihracatı gerçekleştiren ülke konumuna gelmesi bakımından son derece önemlidir. Bu çerçevede, ülkemizin bu ihtiyacına cevap verebilmek için daha önceki yıllarda ülkemizde yabancı şirketler iştirakiyle çok sayıda gaz ve petrol arama faaliyetleri gerçekleştirilmiş, ancak bunların büyük çoğunluğu başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Bu durum, ‘kendi göbeğimizi kendimiz kesme’ zaruriyetini ortaya koymuştur.”
Bu amaçla ülkemiz, öz enerji kaynaklarını ‘öncelikle yerli donanım ve milli şuura sahip teknik personel desteğiyle katma değer sağlayacak biçimde değerlendirme’ yolunu tercih etmiştir. Bugün itibariyle ülkemizde gerek Doğu Akdeniz gerekse Karadeniz Bölgesinde doğalgaz sismik araştırma ve sondaj faaliyetlerine devam etmektedir. Bugüne gelindiğinde Karadeniz’de ‘Tuna-1’ olarak belirtilen Sakarya arama alanında gerçekleştirilmiş çalışmalar neticesinde toplam ‘320 milyar metreküp doğalgaz’ rezervinin varlığı ispatlanmış ve bu bölgede başka muhtemel rezervlerin varlığının söz konusu olduğu da ifade edilmiştir
Bugün elde edilen başarının bundan sonrası için de önemli olduğuna vurgu yapan İSTE Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği Bölümü Başkanı Prof. Dr. Yakup Kar, yapmış olduğu değerlendirmesine şöyle devam etti:
“Burada üretilecek gazın ‘Karadeniz gazı’ olarak 2023 yılında kullanıma sunulacağı Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından ifade edilmiştir. Enerji alanındaki bu önemli gelişme, ülkemizde hidrokarbon kaynaklarının keşfi üzerine yapılacak sonraki çalışmalara da hız kazandıracaktır. Bu kapsamdaki çalışmaların arzulanan seviyede verimlilikle sonuçlanmasında teknik personel desteği olarak vatansever, ülke menfaatini öncelik edinen donanımlı Petrol ve Doğalgaz Mühendislerine önemli sorumluluklar düşmektedir.”
“Milli Enerji Hamlesi kapsamındaki faaliyetlere destek sunma çerçevesinde ülkemizde Yükseköğretim kapsamında yer alan Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği bölümleri önemli bir paydaş konumundadır” diyen Prof. Dr. Yakup Kar sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu çerçevede, İSTE Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Petrol ve Doğalgaz Mühendisliği Bölümü olarak güçlü alt yapımız ve öğretim kadromuzla, gerçekleştirmiş olduğumuz nitelikli öğretim faaliyetlerimize devam edecek ve donanımlı Petrol ve Doğalgaz Mühendisleri mezun edeceğiz. İSTE olarak bugüne kadar özel sektör ve kamunun enerji alanında faaliyet sergileyen birçok kurum ve kuruluşuna teknik personel desteği sunduk, bundan sonra da bu alanda bölüm olarak her türlü desteği sunmaya devam edeceğiz” dedi.
Yorum Gönder