İskenderun Körfezine 10 Temmuz 2013 tarihinde Mısır’ın Port Said limanından gelen ancak, şirket alacaklarına istinaden başlatılan haciz işlemleri neticesi bağlanan gemiyi haciz işlemi sonrası 37 kişilik gemi mürettebatı da terk etmişti. Kaderiyle baş başa bırakılan “Aqua Hercules” adlı gemi, kaderiyle baş başa kalırken, hayalet gemi adını aldı.
Gece ışıklandırması olmayan, çift demirleme sistemi yerine sadece tek demirleme yöntemiyle İskenderun Körfezi’nin akıntılı ve zaman zaman dalgalı sularına direnmeye çalışan, 320 yolcu, 185 TIR ve 62 soğutuculu araç taşıma kapasiteli gemi, üç yıl içinde, birkaç kez İskenderun Körfezi içinde sürüklenmiş, römorkörler tarafından çekilerek tekrar İskenderun Körfezi içinde göz önünde bir yere sabitlenmeye çalışılmıştı.
Konuyla ilgili olarak, İskenderun denizcilik sektörü ileri gelenleri, hukuki süreç sonlanana kadar geminin Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığından oluşturulacak bir fonla, Tuzla ve Aliağa gibi bir limana çekilmesi gerektiğini, aksi halde önümüzdeki gün ve aylarda İskenderun Körfezindeki lodosun, gemiyi yeniden sürükleyeceğini ve sürüklenen geminin İskenderun Körfezi içindeki irili ufaklı onlarca iskele, liman ya da akaryakıt terminallerinden birine ya da bir kaçına ciddi zararlar verebileceğine dikkat çekiyor. Mal ve can kayıplı kazalara neden olabilecek düzeyle risk taşıyan gemide gece ışıklandırması olmamasının, denizde seyir halinde olan tüm deniz taşıtları için ayrıca risk ve tehlike oluşturduğu ifade edildi.
Yorum Gönder