İskenderun İttifakı, ziyarette “Suriye Halk Meclisinin Hatay’ın Anavatan topraklarına katılmasından 82 yıl sonra hala Hatay’ın Suriye toprağı olduğunu ve geri almak için her türlü yolu deneyeceklerini” açıklamalarına tepki göstererek İskenderun İttifakının kurulduğu günden beri dile söz konusu tehlikenin boyutuna dikkat çektiğini, yapılan açıklamanın aynı zamanda İttifakın haklılığını bir kez daha ortaya koyduğunu açıkladı.
İttifak üyeleri, İGC yönetimini ziyaret ederek Başkan Diyap Atar ve yönetimini tebrik edip başarı dileklerinde bulundu. Başkan Atar da İskenderun İttifakı üyelerini konuk etmenin onurunu yaşadıklarını belirtti ve İttifakın çalışmalarını yakından takip ettiklerini, ülke birlik ve beraberliğine ilişkin çalışmalarının halka ışık tuttuğunu söyledi.
İskenderun İttifak üyesi Nurettin Can, İskenderun’da üç dönem belediye Başkanlığı yapan Mete Aslan ve beraberindeki heyet ile gerçekleşen ziyarette İskenderun İttifakı Hatay’ın Türkiye topraklarından asla ayrı düşünülemeyeceğini ve birlik ve beraberliğini bozmaya hiç kimsenin gücü yetmeyeceğini ifade ederek şu açıklamayı yaptı;
“İskenderun’umuzun değerli basın mensupları, çok değerli Hemşerilerimiz, kadim dostlar ve Ülke Sevdalıları Kardeşlerimiz. Dünyanın kilidi konumunda olan Türkiye’miz için dışta ve içte yaşanan harici ve dâhili, Siyasi, Ekonomik, Milli, Manevi ve Kültürel olaylar maalesef kaygı verici durum çağrıştırmaya başlamıştır.
Bu konularla ilgili olarak, yasalarımız çerçevesinde: Suriye Halk Meclisinin Hatay’ın Anavatan topraklarına katılmasından 82 yıl sonra hala Hatay’ın Suriye toprağı olduğunu ve geri almak için her türlü yolu deneyeceklerini açıklamaları İskenderun İttifakının kurulduğu günden beri dile getirdiği tehlikenin boyutunu ve haklılığını bir kez daha ortaya koymuştur. Başta, daha yüzyılın doldurmayan Hatay’ımızın, yarı nüfusuna yakın Suriyelinin bulunması, Geleceğimizin pkk’nın ABD’nin resmi askeri kolu haline gelmesi ile Rusya ve ABD’nin, Suriye’nin Kuzeyinin doğusu ve batısını fiilen paylaşmış olmalarının en büyük rahatsızlığımız olduğunu, Sn. Milli Savunma Bakanımızın ifadesi ile 9 milyon Suriyelinin Türkiye genelinde Güney ve Güneydoğu yöremize yerleşmelerinin verdiği rahatsızlık, geçmişte, Yedi Düvel‘in saldırısını ve günümüzdeki AB(D)ittifakı, İslam Ülkelerinin birisi hariç tamamının Türkiye’ye karşı oluşu ile üzerimizdeki çirkin emellerini açıkça ortaya koymuş olmaları, Musul, Kerkük ve Doğu Türkistan’da ki, Kıbrıs ve Doğu Akdeniz’de ki yaşanan sıkıntılar, Hükümetin bizce bilinçli olarak faiz indirimi yolu ile yükselttiği döviz rakamları dün açıklanan ve bazılarının Muhteşem ekonomik plan dediği önlemler gizli bir Faiz artırımı hem de sınırsız bir artırımdan başka bir şey değildir. Bu gizli faiz artışının maliyeti de yaptıkları her işte olduğu gibi hazineye yani doğrudan halka yüklenmiştir. Bunun sakıncaları önümüzdeki günlerde görülecektir.”
Yorum Gönder