Farklılığımız Zenginliğimizdir

12 Nisan 2018 Perşembe 15:11
Bu haber 721 kez okundu

Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, Arsuz Belediyesi’nin düzenlediği 4. Bahar Etkinlikleri, 'Farklılığımız Zenginliğimizdir' konulu panele katıldı.

Farklılığımız Zenginliğimizdir

Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha, Arsuz Belediyesi’nin düzenlediği 4. Bahar Etkinlikleri, “Farklılığımız Zenginliğimizdir” konulu panele katıldı.

Arsuz Belediye Başkanı Nazım Culha ve Eşi Selda Culha’nın yanı sıra, CHP Arsuz İlçe Başkanı Faik Çekin, Belediye Meclis Üyeleri, Belediye Başkan Yardımcıları, Muhtarlar, Birim Müdürleri, Siyasi Parti Temsilcileri, Sivil Toplum Kuruluşu Temsilcileri katıldı. Alevi Kültürünü Araştırma Derneği (AKAD) Başkanı Nihat Yenmiş ’in moderatörlüğünde, konuşmacılar, Ortodoks Kilisesi İskenderun Başpiskoposu Dimitri Yıldırım, Arsuz İlçe Müftü Vekili Mustafa Dönmez, İnanç Önderleri Komisyon Üyesi Davut Tümkaya önemli bilgiler verdiler.

‘Arsuz; Barış, Huzur ve Kardeşlik Sesinin Yüksek Tonda Çıktığı Bir İlçedir’

Bahar şenliklerinin temelde aslında farklı ülkelerde, farklı kültürlerde; nevruz, paskalya, bahar bayramı gibi farklı isimlerle kutlandığını belirten Başkan Culha” Hatay’da, Arsuz ilçesi özellikle yüzyıllardır düzenlenmekte olan bu etkinlikleri, bu kültürü yaşatmak, tarihi zenginlikleri bugüne taşımak ve kamuoyuna göstermek amacıyla bu etkinlikleri yapıyoruz.  Arsuz’da yüzyıllardır bu renklerimizle, bu renk uyumuyla, ahenkle yaşıyoruz. Hala bu kültür, büyük bir özenle korunmaktadır. Ve bu korunmanın sonucunda Arsuz; barış, huzur ve kardeşlik sesinin yüksek tonda çıktığı bir ilçedir. Arsuz gerek ilimiz gerekse ülkemiz genelinde önem arz eden bir ilçedir. Hem bu kültürel zenginlikleriyle, hem de bu güzel renklerin uyumuyla ülkemize örnek olmuş bir şehirdir. Kısacası Arsuz’a Hatay’ın minyatürü diyebiliriz,” dedi.

Bu etkinliklerden dolayı Nazım Culha’ya şükranlarını sunan AKAD Başkanı Nihat Yenmiş, “Arsuz’a yeni bir şeyler getirdiniz, inşallah bunların devamı olur. Şuna inanıyorum ki bir yer kurulurken kim görev aldıysa bu yük onun sırtına gelir. Arsuz İlçe olarak kurulduğunda, bu yük başkanımıza verildi. Ama hakkıyla yerine getirdiğinizi görüyor ve şükranlarımı tekrardan arz ediyorum,” şeklinde konuştu.

‘Bütün farkındalığı, aslında biz baharda görüyoruz’

Arsuz’da bu dönemde, böyle bir organizasyonun yapılması ve bu organizasyonda kendisininde bulunmasından ziyadesiyle memnun olduğunu belirten Arsuz Müftüsü Mustafa Dönmez, “Bütün farkındalığı aslında biz baharda görüyoruz. Allahın yeryüzünü tekrar canlandırdığını, var olmasını emretmesinden sonra her bir varlığı, kendine ait olanı, kendisineözgü olanı, ortaya çıkarabilmek, neslini devam ettirebilmek için çoğaldığını, tohum ürettiğini, yavruladığını, yapraklarını açtığını, çiçeklerini güzel bir şekilde açtığını görüyoruz. Bahar bu noktada yeniden dirilme yeniden yapılanma yeni bir şeyler yapma adına bize çok büyük işaretler izler veriyor. Bu noktada insanlar bir arada yaşarken birlik ve beraberliklerini devam ettirmeleri gerekir. Bu birliktelikleri devam ettirmek için çeşitli zamanlar çeşitli olaylar söz konusu olmuştur. Bunlara kuran-ı kerim, Allahın günleri der. İnsanlara bunların hatırlatılmasını, sürekli tekrar edilmesini der. Bunun için bazı şeylerin hatırlatılması unutulmaması gerekir.  Allahın günleri olarak ifade edilen günlere dinler, kültürler, kültürel etkinlikler olarak sahip çıkmıştır. İslam dinine göre, dini bayram olarak ifade edilebilmesi için Allahın veya Peygamberin emretmesi lazım,” dedi.

Konuşmasına bu önemli ve anlamlı günün nezaket, hoşgörü sevgi ve saygının tüm dünya âlemine bir mesaj olmasını dileyerek başlayan Ortodoks Kilisesi İskenderun Başpiskoposu Dimitri Yıldırım, “Ülkemizde bu güzelliğin, kardeşliğin ve hoşgörünün daim olmasını diliyorum. Bizler, ülkemizin nadide köşesinde rahat ve huzur içerisinde yaşıyoruz. Diğer din ve inanışlara sahip insanlarla birlikte, kardeşçe yaşamaktan dolayı çok mutluyuz. Arsuz Bahar Şenliklerinin,tüm katılımcıların dualarıyla,Türkiye’mize, devletimize,milletimize barış, huzur, bolluk, esenlik getirmesini Allahtan diler, rabbimizin bereket, selameti sizlerle beraber olsun” ifadelerini kullandı.

‘Bu topluluklar, bölgede kendilerini azınlık olarak görmezler’

Hatay’ı, Türkiye’nin genelinden, hatta dünyadaki tüm şehirlerden farklı kılan en önemli özelliğin dini, dili, mezhebi ve ırkı farklı olan, küçük ya da büyük, topluluk ya da cemaat olarak yaşayan insanların bir arada yaşaması olduğunu belirten İnanç Önderleri Komisyon Üyesi Davut Tümkaya, “ ilimizde Arap Hıristiyanlar, Ermeni Hıristiyanlar, Arap Müslüman Aleviler, Sünni Müslüman Türkler, Kürtler, Çerkezler ve Musevi cemaatleri yaşamaktadır.Bu toplulukların çoğu birlikte yaşayan yerli halklardır.  Bu nedenle bu topluluklar, bölgede kendilerini azınlık olarak görmezler. Birbirlerine karşı hoşgörülü davranırlar, birbirini dışlamaz ve birbirlerinin davetlerine icabet ederler. Şu bir gerçek ki, bir arada yaşayan bu topluluklar, ortak kültürel özelliklerine sahip çıkar, farklı inançlara karşı hoşgörülü olur ve inançlarında tutucu olmazlarsa, aralarındaki mesafe ne kadar uzak olursa olsun birbirlerine yakınlaşır ve bu yakınlık eşi benzeri olmayan bir hazineye dönüşür. İlimiz Hatay, geçmişte elbette olumsuzluklar yaşamıştır. Ancak bu olumsuzluklardan deneyim kazanarak, sosyal dokusunu bozmamayı ve birliktelik bilincini güçlendirmeyi başarmıştır. Olumsuzlukları ve uzlaşmazlıkları bahane göstererek hiçbir zaman çatışma veya kavgaya dönüştürmediği gibi, dönüşmesine de izin vermemiştir. Şunu ifade etmeliyim ki kardeşlik Hz. Peygamberin bize bıraktığı bir mirastır. Ve sevgi yüce Allahın rızasıdır. İnsanlar tevazuyu görüp, kibirden uzaklaşırsa ve kendi ayıbını görüp başkasının ayıbını örterse sevgi, saygı, kardeşlik ve hoşgörü kendiliğinden gelir” dedi.


Yorum Gönder