‘Belediyeler Yasa Gereği Su Faturası Göndermek Zorunda…’

Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Doç. Dr. Lütfü Savaş, bir TV programında gazeteci Orhan Uğuroğlu’nun deprem sonrası Hatay’da yaşanan gelişmeler, seçim sonuçları, siyaset, Hatayspor ve gündeme dair sorularını yanıtladı. Lütfü Savaş, deprem bölgesinde bulunan şehirlerdeki su ve elektrik faturalarını affetme yetkisinin sadece Türkiye Büyük Millet Meclisi yetkisinde olduğunu söyledi.

Program sunucusu Orhan Uğuroğlu’nun Hatay’da vatandaşlara su faturası gönderildiği yönündeki sorusu üzerine 6 Şubat depremi sonrası Hatay Büyükşehir Belediyesi gelirlerinin yaklaşık % 40 ve altına düştüğünü ifade etti.

Yaklaşık 4 aydır vatandaşlardan su faturası tahsilatı yapmadıklarını belirten Başkan Savaş, “Su faturası tahsil etmediğimiz ve vergi gelirlerimiz de düştüğü için HATSU 'nun personel maaşlarını da büyükşehir bütçesinden ödüyoruz. HATSU'nun personel maaşları 40 milyon, büyükşehrin ise 80 milyon lira. Şu an biz sadece personellerimizin maaşını ödeyebilecek duruma geldik. Elektrik ve su faturası gerçekten depremzede insanlara büyük bir yük. Ama bizim fatura göndermemek gibi bir lüksümüz yok. Çünkü kanun böyle. Kanun diyor ki; resmi kurumlar ürettiği ürün veya hizmeti resmi kurum da olsa bedavaya veremez. Ürettiği ürün veya hizmeti karla vatandaşa verebilir. Bizim su fiyatlarımız şu anda Türkiye'de 79. Sırada, yani bizden daha ucuz 2 il var sadece. Biz kanun gereği su faturalarını affedemiyoruz, almamazlık da yapamıyoruz. Sayıştay bizi denetlediği için zimmet çıkarıyor. Su faturalarının affı için Türkiye Büyük Millet Meclisi'nden kanun çıkması lazım. Bu deprem bölgesindeki 11 belediyenin sorunu.” dedi.

Depremin ardından iş yüklerinin 12 kat arttığının da altını çizen Savaş, mecburiyetten dolayı 4 ay sonra su faturalarını gönderdiklerini ancak vatandaşları bir nebzede olsa rahatlatabilmek adına fatura bedelinin hepsini birden tahsil etmeyeceklerini vurgulayarak şöyle devam etti: “Her ayın faturası ile beraber geçmiş dönemin faturalarından birini tahsil edeceğiz yani 4 taksitle tahsil edeceğiz yine de bu şekilde dahi insanlara zor gelir. Deprem bölgesinde belediyeler tarafından alınan su faturalarının 4 ay, 6 ay gibi bir süre hazine tarafından karşılanması için biz bakanlığa talepte bulunduk böyle olursa toplumla belediyeler karşı karşıya gelmez.”

Depremin 3. gününden itibaren toplumun adeta tüm dünyaya ders verecek şekilde deprem bölgesi için seferber olduğunu hatırlatan HBB Başkanı Savaş, sivil toplum örgütleri, belediyeler, resmi kurumlar, hayırseverler, yurt dışından gelen yardımlar herkes seferber oldu bizim için. O kadar insanımızı mallarımızı kaybettik ama gördük ki hala insanlık yaşıyor, bu beni çok mutlu etti. Daha mutlu olduğum bir konu var. Siyasetçiler başta olmak üzere hepimize ders olması gerekir. Depremde gençler geldi; her biri bir renk bunların, Hatay'daki renkler gibi her birinin bölgesi, dini, mezhebi, sosyal durumları, ekonomik durumları, eğitim durumları farklı. Bu çocuklar 4 gün boyunca yatak yok, yorgan yok, tuvalet yok, duş yok, dinlenme yok. Hepsi aynı istikamette çalıştı, hepsi Hatay'daki depremzedelere yardım için çalıştı, hiçbiri bize ağırlık etmedi, ahkâm kesmedi. Hala Hatay'da gelip çalışan gençler vardır.” dedi.

Savaş, bu ortamda bile siyaset yapmaya çalışan, bu ortamdan siyaset devşirmeye çalışanlar olduğunu, kendisinin de bir siyasetçi olduğunu ancak depremde hiç siyaset yapmadığını dile getirdi.

Gençlere örnek olmaları gerekirken gençlerin kendilerine örnek olduğunu belirten Savaş, “Ben bir siyasetçi olarak utandım; çünkü bizim onlara örnek olmamız gerekirken o çocuklar bize örnek oldu. Gelecek adına o kadar mutluyum ki! Çocuklarımız çok aydın. Bu çocuklar bize hayat dersi verdi. Çünkü orada canlarını kaybeden, yakınlarını kaybeden, zorda olan bir toplum var. Gençlerin hepsi aynı istikamette ve hiç çıtları çıkmadan çalıştılar. Öyle organize oldular ki hakikatten gözüm yaşarıyor bunları anlatırken çocuklar bize ders verdi. Kim alırsa artık! Ben aldım dersimi şahsen.” şeklinde konuştu.

Depremin 10. gününden itibaren çok multidisipliner bir şekilde Hatay’ın yeniden yapılanması için çalışmalara başladıklarını ifade eden Başkan Savaş, bir devlet üniversitesinden 112 akademisyenin Hatay ile ilgili çalıştığını söyledi.

Savaş sözlerini şöyle sürdürdü; “Türkiye'de kendini ispat etmiş; ama şu anda akademik dünyada olmayan, profesyonel çalışan, aynı zamanda bize bila bedel iş yapan profesör seviyesinde gönüllülerimiz var. Hatay'ın tekrar yıkılmaması veya en az zayiatla ayakta kalması için çalışıyoruz. Hem sağlıklı bir şehir yapalım hem güçlü yapılarla bunu donatalım hem de sağlıklı bir zeminde oturtalım diye uğraşıyoruz. Yaklaşık bir buçuk aylık bir zamanımız kaldı. Çünkü bunun sadece inşaat ; sosyolojik , ekonomik boyutu, tarım ve ticari yönü var. Bütün bu unsurların da içinde olduğu, Hatay'ın meslek odalarından tutunda belediyelerin, profesyonel insanların ve akademisyenlerin bize destek verdiği projeler hazırlıyoruz. İnşallah çok teferruatlı en sağlıklı sonucu bize verecek bir imar planını bütün toplumumuza sunacağız bunu sunmadan önce de Hatay'daki toplumun tüm kademeleri ile paylaşacağız. Bizden öncekilerde belki bilim bu kadar gelişmiş değildi ama artık her şeyi ölçebilir durumdayız ve bu kadar insanı kaybetmişiz bundan sonra aileler yok olmasın çocuklar yetim kalmasın diye bu işi düzgün yapmak zorundayız bizden sonraki nesiller için yapılabilecek en büyük ibadet budur.”