Suriye krizi için AB ile Türkiye arasında yürütülen iş birliğinin 5. yıl dönümünde gerçekleşen ziyarette Hatay’da yaşayan Suriyeli vatandaşların durumu ve bölgedeki gelişmeler ele alındı.
Resmi rakamlara göre 436 bin Suriyeli vatandaşın Hatay’da yaşadığını ifade eden Savaş, “Türkiye’de yaşayan 4 milyon Suriyeli vatandaş var. Bunların yaklaşık 500 bini de şehrimizde yaşıyor. Bu durumun sosyal, ekonomik ve psikolojik olumsuzluklarını uzun zamandır yaşıyoruz. Ancak yine de Hatay halkı ekmeğini 10 yıldır barış içinde misafirleriyle paylaşıyor” dedi.
Suriye’de yaşananların tüm dünyanın sorunu olduğunu belirten Savaş, “Ekonomik imkânsızlıklar, geri kalmış ülkelerde insanları göçe zorluyor. Kırsaldan şehre yaşanan göçlerle birlikte şehirdeki işsizlik insanları gettolaşmaya ve huzursuzluğa itiyor. Bu durum siyaseten de mücadeleyi beraberinde getiriyor. Kendi yönetimleriyle barışık olmayanlar bulundukları yerden kaçıyor. İnsanlar, yıllık geliri 2 bin doları bulmayan Orta Doğu ülkelerinden 20-30 bin dolar yıllık geliri olan Amerika, Kanada gibi ülkelere gitmek istiyorlar. Bu problem bugün Suriye’de olabilir ancak yakın zamanda birçok Asya ve Orta Doğu ülkesinden Avrupa ve Amerika’ya göçler yaşanabilir” ifadelerini kullandı.
Doktor kimliği ile tedavinin teşhisi için büyük yaranın pansuman edilmesi gerektiğini söyleyen Savaş, “Maalesef ülkeler, esas büyük kanayan yarayı görmeyip ciltteki küçük yarayı pansuman ediyor. Hâlbuki hastanın ana damarı patlak. Suriye’de insanlarla birlikte insanlık da ölüyor. Bütün ülkelerin bu konuya bakışı insani temelde olmalı. Biz bu işe böyle bakıyoruz. Acı ama gerçek reçete budur” dedi.
Savaş, Aralık ayında başlayacak EXPO Hatay organizasyonun yapmaktaki amaçlarından birinin de bölgedeki huzura katkı sağlamak olduğunu belirtti.
Hatay’da bulunmaktan memnuniyet ve onur duyduğunu belirten Büyükelçi Landrut da, 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıl dönümünde şehitlerimizi saygıyla andığını belirtti.
Suriye’deki gelişmelerin rejimin kendi halkına uyguladığı baskı sebebiyle yaşandığını söyleyen Landrut, “Hem Türkiye hem AB olarak bölgedeki çatışmayı diplomatik yollarla çözmek istiyoruz. Eğer bunu başarabilirsek ülkesinden kaçan Suriyeliler ülkelerine onurlu, güvenli ve gönüllü olarak dönebilir. Maalesef ne rejim ne de uluslararası destekçileri krizin çözümü için katkıda bulunmuyor” diyerek mevcut durumun bir süre daha böyle devam edeceğini düşündüğünü belirtti.
Türkiye’nin dünyadaki en büyük mülteci nüfusa ev sahipliği yaptığını söyleyen Landrut, “AB ile Türkiye arasındaki iş birliği birçok yaşamın kurtulmasını sağladı. Projelerimizle sığınmacıların eğitim, sağlık, barınma, geçinme gibi temel ihtiyaçlarını karşılamayı amaçlıyoruz. Bu çerçevede Türk hükümetini, belediyeleri, ilgili kurum ve kişileri çabalarından ötürü takdir ediyorum” diyerek AB’nin çalışmalarını sahada görmek için Hatay’da bulunduğunu açıkladı.
Yerel yöneticiler olarak yaşananlara anne şefkati ile yaklaştıklarını da sözlerine ekleyen Savaş, “Yerel yöneticiler olarak yaşananlara anne şefkati ile bakıyoruz. Bunun için de ölümlerin bir an önce son bulmasını istiyoruz. Ancak bazı ülkelerin ufak menfaatleri için büyük yaralar açılıyor. Ana yüreği de buna dayanamıyor. AB ülkelerinin yaptığı yardımlar için teşekkür ediyorum ama dünya bu soruna köklü çözümler bulmalı” diye konuştu.
Yorum Gönder