Gönlü Zenginler Listesinde Rekabete Varım

28 Haziran 2016 Salı 16:46
Bu haber 3799 kez okundu

TRT Haber'de Elif Saygılıer'le "İşten İçten Sohbetler'in konuğu olan Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, 48 yıllık meslek hayatında başarılı olmanın sırlarını anlattı. Keyifli geçen programda, Elif Saygılıer'in sorularını yanıtlayan Hayırsever İşadamı Fuat Tosyalı, “Zenginler listesi beni çok ilgilendirmiyor. Ama gönlü zenginler listesinde rekabete varım. Var olduğum sürece her katkıyı sağlayacağım. Bu bizim hayat düsturumuz” diyerek, gönül zenginliğinin öneminden söz etti.

Gönlü Zenginler Listesinde Rekabete Varım
Tosyalı, “48 yıllık tecrübemiz var. Bizler eski sanayici sayılıyoruz. 5 yaşında ilkokula başlattılar. Dükkanı hatırlıyorum da, okulu hatırlamıyorum. Kardeşlerimle birlikte 9 metrekare dükkanda bir baba, üç kardeş işe başladık. Bize annem de yardım ederdi. Hava serinledi mi, soba dükkanında yoğun işler olurdu. İşlerimiz yetişmezdi. 7/24 tek bir işimiz vardı, o da imalat..”

‘Babam Çalışmayı Çok Severdi’

Rahmetli babasının azminden sözederken oldukça duygulanan Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, “Babam çalışmayı, imalatı, üretmeyi çok severdi. Kafasını kaldırmazdı hiç, nefes almadan çalışırdı. Şehrin en merkezi yerinde, eliyle, yüreğiyle tüm işleri yapardı. Müşteriyle bile üç kelime konuşurdu. Bizler de o günden bu yana pazarlamayı çok sevmeyiz. Bizler kalite, güvene inanıyoruz. Mutlaka alıcısı olur. Babamla aynı yoldayız. Ben liseyi bitirince el imalatını bitirmek istedim, makineleşmeye yöneldim. İşi geliştirdik, şirketleştik. Hep önümüze baktık. İşyerimizi büyüttük, askerden sonra 36 metrekareye çıktık. Sonra 125 metrekare derken, arkası arkasına, dükkân dükkân, işyerimizi ve üretimlerimizi büyüttük” diye konuştu.

‘Felaket Tellallarına Cevap Oldu’

Erdemir’e talip oldukları günleri de anlatan Tosyalı, “Satış ihalesine girmeden önce, mesleğe ilk başladığımız günlerde bir bobin saçı işlemek 1 sene sürerdi.. Fakat daha sonra makinalaştık, 5-10 sene sonra, yeni şirketler kurduk. İsdemir’in kütük demir müşterisi olduk. Tabii yeni ihtiyaçlar doğdu. Dünya’nın, Türkiye’nin ihtiyaçları değişti. Bizler de Tosçelik’i öyle bir yere getirdik ki, her ay 40-50 bin ton yassı çelik tüketir noktaya getirdik. Muazzam bir başarı çizgisi yakaladık. Bizlerde bu tedarikler açısından Erdemir’e, konsorsiyum ile yöneldik. Stratejik bir karar vermemiz gerekiyordu. Büyük riskler aldık. Olmadı, ama yeni bir sürece yöneldik. O vakit Amerika’da 2008 krizi yaşandı. Dalga dalga Avrupa’nın da etkilendiği bir kriz yaşadık. Biz böyle bir süreçte hiç düşünmeden 1 milyar dolarlık bir yatırıma başlamıştık” dedi. Araya giren Elif Saygılıer de, “O dönemin Başbakanı (Cumhurbaşkanı) Recep Tayyip Erdoğan bu büyük eserinizin açılışında ‘Kriz var diyen felaket tellallarına en güzel cevabı Tosyalı Ailesi verdi’ demişti” diyerek, yatırımın gurur verici olduğunu hatırlattı.

Fuat Tosyalı ise, “Bu bizim için gurur nişanesi oldu. O vakit çok eleştiriler vardı. Krizin Türkiye’ye yansımaları konuşuluyordu. Biz 20 ayda çok kısa sürede bu yatırımı demir çelik tarihinde bir rekorla tamamladık. Sayın Cumhurbaşkanımız o gün açılışta bu güzel ifadeyi paylaştı. Hakikaten krizin Türkiye’de olmadığını, gerçek yatırımcının kriz söylentilerine aldırmadan yeni olanakları paylaştığımızı anons etmiş oldu” dedi.

‘Şahsi Servetler Peşinde Koşmadık‘

 ‘Kardeşleri arasındaki uyum’ üzerine sorulan soruya yanıt veren Tosyalı, “Bizim kardeşler olarak aramızda hiçbir problem olmadı. Biz aynı tezgahta büyüdük. Biz bu yatırımlarda lig atlıyoruz. Bu işler ciddi kredibilite gerektiriyor. Normalde bir üretici sanayici, iken, sıvı çelik üreticisi oluyorsunuz. Bu işi yaparken krediye ihtiyacınız var. Çok şükür öz kaynakları çok güçlü bir şirketiz. Bütün kazancımızı şirketimizde tuttuk. Şahsi servetler peşinde koşmadık, heves de etmedik. O sermaye gücümüz, yatırımlarda başarıyla çıkmamıza vesile oluyor. Bizler insan kaynağı ve iş gücü kalitesine de inanıyoruz, olmazsa olmazımızdır. Çok başarılı bir ekibimiz var. Bu işin ruhunu biliyoruz ama mühendisliğini bilmiyoruz. Mühendislik ve yönetici kadromuz çok başarılı..” diye konuştu.

‘Biz Kalite ve Güvene İnanıyoruz’

Türkiye’ye baktığımız zaman tek başımıza sektördeki bütün rakiplerimizin toplamı kadar üretim yapan bir çelik boru üreticisiyiz. Öte yandan 2 milyon tonun üzerinde yassı çelik üretiyoruz. TANAP gibi asrın projesinin tek başına en büyük tedarikçisiyiz. Her gün bin tonun üzerinde boru veriyoruz. Bu sadece bir proje.. Çeliğini de üreten dünyadaki birkaç üreticiden biriyiz. Sıfırdan çeliğini üreten, borusunu üreten bir komplike mekanizmayız. Bizim için kalite ve güven çok önemli” dedi.

‘Devletimiz de Rekabet Etmeli’

Çin’in olumsuzluklarını da anlatan Tosyalı, “Serzenişimiz var. Şu an itibariyle yaklaşık 20 yıldan bu yana demir çelik sektörü teşvik edilmiyor. Devletimiz’in Avrapa’ya taahhüdü var. Tamam, biz rekabet eder durumda olabiliriz. Ancak, ayrı bir şapkam daha var, Türkiye Çelik Üreticileri Derneği (TÇÜD) başkanıyım. Gerçek şu ki, biz bütün dünyadaki çelik üreticileriyle rekabet edebiliriz. Ama bizim rekabet edebilmemiz için, devletimizin de, dış ülke devletleriyle rekabet etmesi gerek. Çinli üreticiler kendi devletlerinden her türlü teşviği alıyor. Biz de yok”

Tarihteki En Büyük Yurtdışı Yatırımı

Cezayir yatırımlarına da değinen Tosyalı, “Türkiye gelişiyor, büyüyor. Fakat sektör sürekli yenileniyor. Yüksek katma değerli teknoloji gelişiyor. Zaten Japon ortaklarımızla böyle bir yatırımımız var. Ama Cezayir yeni gelişiyor. İleri teknolojiye ihtiyacı yok. Orada, bizim çok usta, güçlü olduğumuz alanlarda gelişmeler var ki, bizler de bu konuda tecrübelerimizi ortaya koyuyoruz. 2013 yılında yine sayın Cumhurbaşkanımıza nasip oldu, sağolsun geldi, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihindeki en büyük yurtdışı yatırımının açılışını yaptı. Muazzam bir açılış oldu. Sayın Cumhurbaşkanımız ikinci bir yatırımımızın da temelini attı. Bugün 3. Etap yatırıma da başladık” diye konuştu.

‘Kalıcı Eserler Peşindeyiz’

Yoğun iş temposunu da anlatan Tosyalı, “Bir enerjik ömrümüz var. Sürekli yurdışına gidip, geliyoruz. Şurada bu enerjiyle 3-5 yılımız daha var belki de. Ben bu zamanı spor ve tatil yaparak harcamak istemiyorum. Biz kalıcı eserler peşindeyiz. Bize inanan, güvenen, kümelenen 6-7 bin, bu seneden sonra 10 bini bulacağımız istihdamımız var. Durum böyleyken, vaktimi üretimle geçirmek istiyorum. Bu beni ve ruhumu dinlendiriyor” görüşlerine yer verdi.

Hayırsever yatırımlara da değinen Tosyalı, “Sayın Cumhurbaşkanımız, o vakit Osmaniye tesislerindeki açılışında ‘Size burada sosyal proje yapmak düşer’ demişti. Bir okul ve spor salonu ihtiyacı vardı, hemen Tosçelik Sosyal Bilimler Lisesi, özel projeli Tosyalı Arena adı altında Kapalı Spor Salonu yaptık. Biz bunları yaptıktan sonra sporda güzel gelişmeler oldu. Başarılı olan Osmaniye Kadın Basketbol takımına sponsor olduk. Takımın adı Tosyalı Toyo oldu ” dedi.

‘Bir İlk.. Çatıya Güneş Paneli’

Çevreye çok önem veren bir şirket olduklarını kaydeden Tosyalı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Fuat Tosyalı, “Biz çevreci, çevreye çok önem veren bir şirketiz. Dünya’da belki ilk, fabrikamızın sanayicisinin çatısı 250 bin metrekare ebatta, tamamını güneş paneliyle donattık. Enerji ihtiyacımızın yüzde 25’ini karşılamış olacağız” diye konuştu.

‘Sayısını Şaşıracağımız Eserlerimiz Var’

Hayırsever yönüyle çok ciddi katkılar yapan Tosyalı’ya ‘Gönlü Zenginler’ listesinde ön sıralarda yer almasıyla ilgili bir soru üzerine şu yanıtı verdi; “Zenginler listesi beni çok ilgilendirmiyor. Ama gönlü zenginler listesinde rekabete varım. Orada keşke elimden gelse birinci olabilsem. Ben yarışta hep olacağım. Var olduğum sürece her katkıyı sağlayacağım. Bu bizim hayat düsturumuz. Gençliğimde falanca ‘Ağa’ denilen isimler, zenginler vardı. Servetleri parçalandı gitti. Tahta sandukata edebiyete intikal ettiler. İsimlerini bile hatırlamam.. Ama bazı zenginler var ki, eserleri unutulmuyor. Mesela, bir olay beni çok etkiledi. Allah Rahmet eylesin, Sakıp Sabancı’nın cenazesini hiç unutamamam. Tanımazdık, ama on binlerce kişi arkasından dua ediyordu. Biz İstanbul’a gelene kadar, her yerde eseri vardı. Rahmetli Vehbi Koç da öyle. Türkiye’nin birçok yerinde çok büyük eserleri vardır. Bunlar bizi çok etkiledi. O zaman, ‘benim de sayısını şaşıracağım eserlerim olacak mı?’ derdim, bugün Allah’a çok şükür sayısını şaşıracağımız eserlerimiz var. Hatta bugün de yeni eserler için inşaat halindeyiz” diyerek, sözlerine son verdi.

Yorum Gönder