İskenderun Teknik Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi’nin (İSTE-TTO) Teknoloji Sohbetleri programında konuşan, İSTE Mimarlık Fakültesi Mimarlık Bölümü Öğretim Üyesi Dr. Abdülkadir Karakaya, her alanı ve anı etkisi altına alan teknolojinin, mimari tasarım-yapı üretim-bina yönetim süreçlerinin tüm evrelerini de tamamen etkisi altına aldığın söyledi. Dr. Abdülkadir Karakaya; mimari tasarım-yapı üretim-bina yönetim süreçleri ile yapı bilişim teknolojileri etkileşiminin, inşaat sektöründeki önemi ve geldiği son nokta hakkında bilgiler vererek, katılımcılara farklı bir bakış açısı kazandırdı.
Konuşmasının ilk bölümünde; endüstri devriminden önceki dönemlerde mimarlık hizmetlerinin zanaatkârlar üzerinden gerçekleştirildiğini, bu zanaatkârların hem mühendislik ve mimari tasarım konularından ve hem de üretim ve denetim faaliyetlerinden sorumlu olduğuna değinen Karakaya, 18. ve 19 yy. endüstrileşmeye geçiş ile gelişen eğitim kurumları sayesinde yeni bilim dallarının doğmasıyla birlikte, mimari tasarım üretiminde mimarlık ve mühendislik dallarının birbirinden ayrıldığını belirtti. Günümüzde ise yapı üretiminde; inşaat, makine, elektrik, peyzaj, iç mimarlık, yüklenici, denetim vb. gibi çeşitli disiplinlerin ve bilgi alanlarının etkileşimli bir şekilde mimarlık çalışma ortamının içinde birlikte var olduğu için, çok karmaşık bir organizasyonel süreç haline gelmesi nedeniyle, bilgisayarlı otomasyon ve akıllı bilişim sistemlerine inşaat sektöründe son derece ihtiyaç duyulduğu, bu nedenle de en hızlı gelişen teknolojik alanlardan birisi olduğu bilgisini aktardı.
Karakaya; elektrik ve elektronik mühendisliği bilim alanındaki teknolojik gelişmelerden bilgisayar mühendisliğinin doğmuş olduğunu, bilgisayar mühendisliğindeki yazılım ve donanım ile ilgili ilerlemeler sayesinde, 1960’lı yıllarda hesaplama esaslı, 1970 ve 1980’li yıllarda katı modele dayalı olarak yaygınlaşan bilgisayar destekli tasarım ve çizim konusunun mimari tasarım sürecine önemini artırarak katılmış olduğunu konuşmasına ekledi. 2000’li yıllardan itibaren tamamen birbirinden farklı mühendislik disiplinleri ile mimarlık arasında karşılıklı etkileşimli ve anlık olarak veri akışının sağlandığı ve mimari tasarımdan yapı üretimine, yapı üretimden yapı yaşam süresi boyunca kullanılan; mimari tasarım-üretim-kontrol-değerlendirme sistemi haline geldiğini ve bu konunun dünya çapında hem bilgisayar yazılımı olarak ve hem de inşaat sektörü olarak BIM (Building Information Modeling: Yapı Bilgi Modellemesi, Yapı Bilgi Sistemi) modeli adı altında yakından takip edildiğini vurguladı.
Karakaya, sunumunun son bölümünde ise sanal ortamda mimari tasarım konusunun, başlangıçta bilgisayar destekli tasarım ve çizim olarak ortaya atıldığını ancak günümüzde; dünyada BIM ile birlikte tasarıma-yapıya-binaya ait dijital+gerçek dünya arasında bir dijital ikiz model oluşturmak üzere ilerlediğini ve Sanal Gerçeklik (VR-Virtual Reality), Artırılmış Gerçeklik (Ar- Augmented Reality) ve Karışık Gerçeklik (MR-Mixed Reality) alanındaki teknolojik gelişmelerin bu ikiz dijital model ile yakın zamanda bütünleşmesi sonucu, şimdiden heyecan verici yepyeni ufuklara yelken açacağımız dijital+gerçek dünya kullanıcı deneyiminden bahsetti. Karakaya; yakın gelecekte; yapay zekâ, 3D yazıcılar ve robotik gelişmeler nedeniyle, belki de mimari tasarım-üretim-yönetim döngüsünde insan faktörü etkisinin tümüyle ortadan kalkabileceğinin altını çizdi.
Yorum Gönder