Gençlik Buluşmaları Devam Ediyor

21 Mayıs 2019 Salı 10:34
Bu haber 702 kez okundu

Aksaray Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Yılmaz, Aksaray Gülağaç Saratlı Çok Programlı Lisesinde gençlerle buluştu.

Gençlik Buluşmaları Devam Ediyor

Aksaray Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Yılmaz, Aksaray Gülağaç Saratlı Çok Programlı Lisesinde gençlerle buluştu.

Saratlı Lisesi öğrencileri ve öğretmenlerinin katıldığı programda, “Endüstri Devrimi, Kuşak Farkı ve Değerlerimiz” konuşuldu. 

Konuşmasına günümüz dünyasında teknoloji ile değerler arasındaki kendini bulmaya çalışan gençliğin zihin inşasının önemiyle başlayan Profesör Yılmaz, teknolojinin literatürümüze kazandırdığı Nomofobi, eğitim, sosyal farkındalık, dijitalleşme, artırılırmış gerçeklik, endüstri devrimi ve kuşaklararası farklılıklar, medeniyetimizin bekası, değer-erdem ve etik-ahlak ilişkisi gibi hayatımızı yakından ilgilendiren kavramları sorguladı.

 Profesör Yılmaz konuşmasına şöyle devam etti;

“Medeni toplumlarda sürdürülebilir kalkınmanın en önemli, en kutsal bileşeni; eğitimdir. Eğitim bilgi ve becerinin yanı sıra insani ve ahlaki eğitimi de içermektedir. Eğer, formel eğitim kurumları olan okullarımızdan şahsiyetli bireyler yetiştirmek istiyorsak, onların akademik başarısının yanı sıra, insani ve ahlaki başarısını da önemsemeliyiz. Edebiyatımızın güçlü kalemi Ömer Seyfettin’e göre “Anadolu insanı âlim değil ama ariftir”, hisleri, duyguları güçlüdür. Anadolu insanının ortalama ufkunu, fikrini, irfanını yükseltmek ve yüceltmek istiyorsak; bilgiden bilgeliğe, sıradanlıktan entelektüelliğe geçişlerin ilk halkasını oluşturmak durumundayız. Mesleki alanlara insan yetiştirirken, mesleki bilginin yanı sıra, edebi, felsefi, sanata, spora yatkın, belagati ve estetik yönü güçlü bireyler yetiştirmeliyiz. Zaten Türk Eğitim Felsefesinin amaçlarında belirtilen; iyi insan, iyi vatandaş, iyi üretici ve iyi tüketici yetiştirebilme anlayışının sırrı da burada saklıdır. Bir yandan kuşaklar arası evrilmelerle, insanlık yeni bir kuşağın doğuşuna gebeyken, diğer taraftan insanlığın hayatını kolaylaştıran, ihtiyaçlarını ve konforunu sağlayan endüstri devrimleri peşi peşine gerçekleşmektedir. Bu gelişim ve değişim bir takım istenmedik bağımlılıkları da netice vermektedir. Bunlardan biri de alışılagelen bağımlılık unsurlarından öte dünyada hızla yayılan teknoloji bağımlılığıdır. İnsani standartlarda yaşamak için, modern teknolojiden soyutlanamayız. Teknoloji, yaşadığımız modern dünyanın, hayatımızın bir gerçeğidir. Aslonan teknolojideki baş döndürücü gelişmeleri ve insanlığa sunduğu ürünleri amacına uygun ve dozajında kullanabilmektir. Hayatı kolaylaştıran bu nimetleri kullanırken yine hayattan ve hayatın en önemli unsuru olan sosyal çevremizden kendimizi soyutlamamak, medeniyetimizin ve kültürümüzün en temel olgusu olan insani değerlerimizden uzaklaşmamak gerekir. Modern dünyanın sunduğu imkânlarla birlikte, medeniyetimizin bekasını düşünüyorsak, aileye, eğitime önem vermeliyiz, fikir dünyamıza yön veren şahsiyetlere saygı göstermeli ve sahip çıkmalıyız. Ülkemiz gençliği, on üç milyon nüfusuyla, Avrupa’nın en dinamik unsurudur. Gençlik üzerinde dâhilden ve hariçten gelebilecek operasyonlar, medeniyetimizin bekasını tehdit etmektedir. Şahsiyet eğitimi yalnızca günümüz toplumlarının gündeminde ve kaygısında değildir. Yüzyıllar önce büyük Türk Bilginlerinden El Farabi, Yusuf Has Hacib, Kaşgarlı Mahmut, Hoca Ahmet Yesevi’nin eserlerine bakıldığında kusursuz, ferasetli, cesur ve kâmil insan profilinin tariflerine rastlanır. Şahsiyet ve değerler eğitimi, sadece ülkemizin gündeminde bir konu da değildir, Birleşmiş Milletler, Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütü (UNESCO) ve Birleşmiş Milletlerin (BM) de yakın gündemindedir. Randevuların dakikalara düştüğü, uzaktan cerrahi operasyonların gerçekleştiği, endüstri 5,0 uygulamalarının konuşulduğu bu vasatta insanlığın kendisini sorgulaması, mekanikleşen duygularını yeniden gözden geçirmesi gerekiyor. Tüm dünya insanlık adına ortak bir dil, dünya insanı inşa etme çabasındadır. İnsanlık, İslamlık ve Müslümanlık arasında açılan makasla birlikte, ahlaki değerleri ve vicdanı sorgulamak durumundayız. Bugün İslam Coğrafyasında doğru İslam’ı veya İslamiyet’e ait doğruları yaşatmak için İslam ve Müslüman kimliğini aynı eksende buluşturmak zorundayız. Savaş, gözyaşı, cehalet, harabet Ortadoğu veya İslam coğrafyasının kaderi olmamalıdır. Bu hususta, ebeveynlere, eğitim kurumlarına, sosyal çevreyi şekillendiren kurum ve kuruluşlara büyük ödevler düşmektedir. Sonuçta varmamız gereken yer, akademik başarıyla birlikte insani ve ahlaki başarıyı sağlamak adına şahsiyetli bireyler olabilmek, yetiştirebilmektir.”

Konferans sonunda öğretmen Yusuf Eren tarafından Profesör Yılmaz’a plaket takdim edildi.

Yorum Gönder